Mahmut TOPBAŞLI
ÜSKÜDAR ABBARA KAFE’DEN NURULLAH GENÇ İZLENİMLERİM
30 Aralık 2017 Cumartesi günü Üsküdar’da Şakir Kurtulmuş’un ev sahibi göründüğü ama asıl şiirlerin ev sahibi olan Nurullah GENÇ’İN misafir olduğu bir program vardı. Kim ev sahibi, kim misafir diye dikkat kesildi herkes. Kafanız mı karıştı yoksa? Ne önemi var, hepimiz misafir değil miyiz şu gelimli-gidimli dünyada…
Abbara Kafe’deki programlar çoktandır bütün sıcaklığıyla devam ediyor da ben İstanbul’daki Cumartesi Programları çokluğundan bir türlü fırsat bulamıyordum. Nurullah Hocanın programını haber aldığımda orada bulunmaya azmettim.
Kapıdan girdiğimde Nurullah Bey konuşuyordu lâkin henüz montunu bile çıkarmamıştı. Fakat salon ardına kadar dolu, arka sıralar ayakta kalanlarla beni korkutmuştu. Yandan geçip ileride bir sandalye bulabilir miyim diye aranırken Şerif Aydemir ağabeye gözüm ilişti. Programın bereketini ve kimlerin burayı seçtiğini gururla sezdim. Aynı anda sığınacak bir sandalyenin de beni beklediğini farkettim. Sessizce yerleşirken Şamil Kucur Bey ve Nermin Taylan Hanımefendiyi de selamlamış oldum.
Nurullah Genç Hocayı YAĞMUR Naat’ıyla biliyoruz. Salondaki dinleyiciler Resulallah’ı anlatan Yağmurla mest olurken, dışarıda da rahmet serpiştiriyordu. Güzel bir tevafuk olmuştu. Nurullah Hoca yarım asra dayanan şiir serüvenini o tatlı üslubuyla anlatırken, dinleyenlerini alıyor Erzurum’a götürüyor, orada kendisiyle beraber Tren Garında misafir ediyordu. Zorluk ve yokluk bezeli o günler peynir/zeytin lezzetiyle tadımlık varlığa dönüşüyordu. Çocukluğunda başlayan şiir ilgisi ve sevgisi bu günün motor gücü olmuştu çoktan. Hemen her şiirinin bir hikâyesi, yazılma sebebi ve senaryosu vardı. Genel çerçevede, epeyce de özel dairede anlatabileceklerini samimiyetle paylaştı. Kolay şair olunmuyor belli ki… Kolayca Nurullah Genç yetişmiyor elbette. Hatıra olarak tebessümle paylaşılanların bir ağırlığı, bir bedeli var. Sağlığınız, beden ve gönül yorgunluğunuz bir tebessümün ardında gizli kalıyor.
Anılar sadedinde yüreğinizi burkan, tüylerinizi ürperten, gözyaşlarınızı tetikleyen Türk Dünyasının muzdarip halini de paylaştı. Şiirlerle süslü konuşmasını iç çekerek sürdürdü. Ama hep ümitvardı. Dertlerimizi nasıl yeneriz, kardeşliğimizi nasıl pekiştirir ve yüceltirize ince dokunuşlar yaptı. Hele konuşmasının son bölümünde sunduğu Bilardo ziyafeti yok mu, başlı başına bir kültür hazinesi… Ben mest oldum. Rabbim ilhamını bereketlendirsin.
Emeği geçen herkese teşekkürler ediyorum.
Kaynak: TOPBAŞLI Mahmut, “Üsküdar Abbara Kafe’den Nurullah Genç İzlenimlerim”, (Ed. Hüseyin UZEL), Konuştuğumuz Dile Serenat 5 – “Vahamıza Yağmur Çağıran Şair / Nurullah Genç”, Türmatsan, 2018, s.14-15.