Yüküm ağır gelir yetmiş tilkiye
Bölünmüş toprağım aslan kürküdür
Sanma kuzgunlara etim hediye
Teslim olmak bize yasak türküdür
Rum iline yaptım kervansaraylar
Cihanda misli yok merhametimin
Bin yıllık kudretim seni de paylar
Girdabına düşme cesaretimin
Hayratım doyurur zorda açları
Sicilim kar gibi bundan temizdir
Yükseklere konmuş kale burçları
Mazlumu gözeten gözlerimizdir
Tarih yapan kudret kanımdan doğar
Şehitler kaynağı dirayetimin
Kellesi koltukta Osmanlarım var
Girdabına düşme cesaretimin
Tarih avucumda bir ganimettir
Geçmişi bugünden ettim temaşa
Medine düştüyse, ölüm nimettir
Çekirge de yeriz Fahrettin Paşa!
Fitneyle dağılmış bozuk tümenler,
Toplanır gücüyle ferasetimin
Mayalar toprağı, hu der erenler
Girdabına düşme cesaretimin
Gadre uğrayanın kalkanı bendim
Karanlığa kılıç dokunduran ben
Sükutum sabrımdır, sanma tükendim
Tarihte onyedi devlet kuran ben
Hükmü yürür Çin’den, Tuna’ya kadar
Ömer’den ders almış, adaletimin
Kudretim, zalimi zulmünde boğar
Girdabına düşme cesaretimin
Dili mühürlü çağ zoraki suskun
Artık sizi maskenizden tanıyor
Dirilipte görse, şaşar Firevun
İşgalde bebekler kurşunlanıyor
Eceli alt eder bu mazlum duruş
Sonunu getirir esaretimin
Bedelim, döşümde bir kanlı kuruş
Girdabına düşme cesaretimin
Zamanı ışıtan hayallerimiz
Kışkırtılmış düşmanlığı silecek
Düşeni tutunca, pak ellerimiz
Dünya, Türk’ün döndüğünü bilecek
Arabı da benim, Kürdü de benim
Kanı yerde kalmaz onca yetimin
Şimdilik rüzgara küsmüş yelkenim
Girdabına düşme cesaretimin
Ahımız; mızraktır, kalkanı deler
Toprağa can suyu ecel terimiz
Ortağı olduğun suçu belgeler
Naf nehrinde yüzen cesetlerimiz
Bir hilal sevdası beslendiğim güç
Önünde durulmaz son gayretimin
Sekseniki Musul, Kerkük seksenüç
Girdabına düşme cesaretimin
Hüseyin UZEL