Hüseyin UZEL: Umut Kale’nin Burcunda Bir Beyaz Kartal

.

Hüseyin UZEL

UMUT KALE’NİN BURCUNDA BİR BEYAZ KARTAL

.

Umut Kale’nin burcunda, bir Beyaz Kartal uçar.
Mavi sayfada beyaz mühür,
Ak kanatta gök yazgı…
Çiçek açar süzüldüğü yamaçlar.
Onu görmek için uzar da uzar,
Başı bulutlara değen ağaçlar.

Kaygısını güder, rüzgara tutulmuş yaprağın.
Gökyüzüne otağ kurmuş bekçisidir, bu toprağın.
Rüzgarın ıslık çaldığı uçurumlarda avlanır.
Ne bir kuzunun burnu kanar kayalıklarda,
Ne bir sırtlan palazlanır.
Emaneti üstündedir çocuklara verilmiş canın.
Hali ondan sorulur, yuvasına buğday çeken karıncanın.

Haritası cetvelle çizilen ülkelerde!
Kurşunla noktalanır, yetimlerin alnındaki yazı.
İnsan haklarını kavrar paçadan ,
Tasması dövizden yapılmış tazı.
Daha fazla kanatmasın diye tarihi bu kanlı masal,
Hürriyet avcılarının üstünde, uç Beyaz Kartal!
Uç ki beşikteki bebeğin muradını,
tüccarlar bölüşmesin…
Kazanılmamış zaferlere vur kanadını!
Umut Kale düşmesin!

Bir kale ki bin belanın ortası,
Kaderi bile kanatır etrafında kurulan kurtlar sofrası.
Darphanelerde hile üreten kalpazanlar,
Saltanat vadedilmiş suni krallar ,
Hayalleri yağmalanırken anlar.
Umut Kale, insanlığın direğidir.
Devrilmiyorsa üstümüze şu ağır kubbe,
Sebebi Beyaz Kartal’ın mazlumlara mesken yüreğidir.

Sen ki Süleyman’ın huzurunda Hüdhüd kuşuydun.
Sevr Mağarası’nda güvercin.
Ali mağlup olmasın diye Hayber’de
Zülfikar’a yüreğinden su verdin.
Sen ki Karanlığı efsunlayan beyaz akın…
Ay tozu kanatlarını gecemize vurmaktan vazgeçme sakın!
Hak ettiler bunu kalbi yurdu için atanlar.
Gökten ölüm yağarken korkuyu korkuttu,
bomba yalazında nöbet tutanlar.
Kanadından bir tüy girse hokkaya,
Mazlumlara kurulan kapan bozulur.
Kanını mürekkep yapmış milletin,
Destanı ancak Kartal Tüyü’yle yazılır…

Mübarek dili kanat yaparak
Üzerinde uçtuğun bu toprak
Üç kıtanın gerdanında bir zümrütü andırır
dostu hayran bırakır, düşmanı kıskandırır
Ve sen Beyaz Kartal
Zaman ordularca düşman motifi işletirken tığına
Kuşlar bile şaşkındır gökteki yalnızlığına

Korkma hainlerin tamamı bir buyruğa bağlansa
Korkma hasımlarına filler, sana ebabiller hayransa
Koyaklar susuz kalıp küsmesin diye dağa
Yağmur çarptığın bulutların ikramıdır toprağa

Biliriz, pusuya yatmış amansız bir avcıdır zaman
Düşürse de kırmasının dilini
Kurutamaz beyaz umudun kıtlık kıran sebilini.
Olamazsa bu gök sana barınak,
Umut Kale’nin burçlarında kal!
Keskin bakışların erkekçe, yüreğin çatal…
Gönlümüz yuvan olsun, terk etme Beyaz Kartal!

Kaynak: UZEL Hüseyin, “Umut Kale’nin Burcunda Bir Beyaz Kartal”, (Ed. Hüseyin UZEL), Konuştuğumuz Dile Serenat 4 – “Şiirin Beyaz Kartalı / Bahaettin Karakoç”, Olay Matbaası, Hatay 2017, s.14-15

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir