Kemal GÜNEY: Türk Şiirinin Bahası…

Kemal GÜNEY

TÜRK ŞİİRİNİN BAHASI…

Şu mavi göğün altında ve şu yağız yerin üstünde, Müslüman Türk’e has yerli ve milli duyguların hoş bir sedası olan Bahaettin KARAKOÇ, yaşadığı zaman ve vatan kesitinde, Türk şiirinin bir “AKSAÇLI”sıdır, bir “DERİN ŞAİR”idir, bir “DOLUNAY”ıdır…
Türk anasının yavrusuna emzirdiği ak süte teşbih edilen Türkçe, Bahaettin KARAKOÇ’un gönül vadisinde, bütün sadeliğiyle, bütün duruluğuyla, bütün akıcılığıyla çağlayıp coşmuştur sehl-i mümteni bir edayla…
Onun kalemi, Yunus Emre’nin dilinde lezzetlenen güzel ve temiz Türkçemizi, kalbimize akıtan bir pınardır…
“İki kılıç gibi dövüşürken akla kara / Adak olsan da kurban vermeyeceğim seni / SÖZ OLSUN!..” dizeleriyle, şairliğine ve şiirlerine ilk ilgimi cezbeden KARAKOÇ, herhangi bir şiirin ayarını belirlemede sağlam bir mihenktir, bir mikyastır…
Bir iltifatı aşan iş bu hakikat bağlamında, bir hayâl âlemine dalıp onun şairliğini ve şiirlerini temaşa ederken gördüm ki bu bahtiyar şair, bu beyaz kartal; şiir sanatının miracını, nitelik ve nicelik ölçütünde tamamlamış, gerçekten bir edeb ve edebiyat mahsûlü olan şaheserleriyle, sidret’ülmünte-haya ulaşmayı başarmış, fakat yaşadığı ve yazdığı devirde küçük tepeciklere bağdaş kuran mütekebbir şairlere inat, kendisi bu son zirvede en mütevazı bir ermişlikle diz çökmüş;
“Rabbim seni tanıyan, bilir doluyu – boşu, / Kapına geldi işte, yorgun bir aşk sarhoşu.”
dizeleriyle, bir kimlik ve kişilik tekmili verdikten sonra, yüz akıyla yazdığı “BEYAZ DİLEKÇE”sini, MAKAM-I SÂNİ’ye arz ederken dileklerini şöylece sıralamış…

Bezm-i Elest’te Sana Secde Eden Ruh İçin,
Verdiğin Söze Sadık, Doğru Giden Ruh İçin;
Hiç Kimseyi Vatansız, Milletini Devletsiz,
Gönülleri Sevdasız, Şehirleri Mabetsiz,
Bayrakları Rüzgarsız, Ocakları Ateşsiz,
Bırakma ULU RABB’im, Asi Kul Değiliz Biz.
Benden Önce Esirge, MUHAMMED Ümmetini,
Esen Gitsin Her Kervan, En Sona Ula Beni !..
“PÎR-İ ŞAİRAN” BAHAETTİN KARAKOÇ; usûlde özgür, üslûpta özgün şiirler yazan ve aynı şekilde hayatını sanatına, eylemini söylemine, zikrini fikrine münasip ve mutabık kılarak şiir gibi yaşayan BİR ERKİŞİDİR…

Kaynak: GÜNEY Kemal, “Türk Şiirinin Bahası…”, (Ed. Hüseyin UZEL), Konuştuğumuz Dile Serenat 4 – “Şiirin Beyaz Kartalı / Bahaettin Karakoç”, Olay Matbaası, Hatay 2017, s.16.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir