Mehmet Ali KALKAN
TOROSLARIN ZİRVESİNDEN ÇUKUROVA’YA YAYILAN SES
İlkokulu bitirdiğim zaman babam bana diploma hediyesi olarak bir yaprak saz aldı. Sazı öğrenmek için kurs lazım, kurs bilmem, kursa verecek para da yok. Sora soruştura saz çalmayı bilen Yüksel Ağabey’i buldum. Sanatçıların arkasında saz çalarmış. Utana sıkıla gidiyorum, onu dinliyorum, ne yaptığını anlamaya çalışıyorum. Bana biraz akort yapmayı öğretti Yüksel Ağabey. Sonra da “Koyun gelir yata yata”…
Sonra radyonun yanına kâğıt kalem koydum, çıkan türküleri yazmaya başladım. Radyoda halk aşıkları da vardı. Program şöyle başlardı “Duyduklarımızda gahi Arzu, gahi Kamber, gahi Mecnun, gahi Leyla. Öyle ya, her aşığın bir ahı var.”
Adana’ya üniversite okumaya geldim, yıl 1975, bir Aşıklar Gecesi düzenledik Adana Kültür Derneği olarak. Hacı Karakılçık, Hilmi Şahballı, Gül Ahmet ve Aşık Feymani Ağabey vardı hatırladıklarımın arasında. Feymani Ağabey, aşıklarımız Dede Korkut nefesini günümüze taşıyan güzel insanlar.
Aşık Feymani Ağabey’i anlatmaya bizim gücümüz yetmez. Ama şöyle söylemek mümkün.
Toros’ların zirvesindeki aşkı Çukurova’ya yayan, Karacaoğlan’dan el almış, bizi geçmişten geleceğe taşıyan, sazının tellerinde bu toprakların kokusunu hissettiğimiz, vatanı bildiğimiz ağabeyimizdir Aşık Feymani. Birkaç ay önce yanına uğramak istedik, programı varmış, görüşemedik. İnşallah bir fırsat olur yeniden
Kaynak: KALKAN Mehmet Ali, “Torosların Zirvesinden Çukurova’ya Yayılan Ses”, (Ed. Hüseyin UZEL), Konuştuğumuz Dile Serenat 6 – “Âşık Şiirinde Bir Mektep Adam / Feymani”, Hatay Medya, 2018, s.23.